Neredeyse yolun yarısını devirdikten sonra taşındığımız bu memlekete tanımlamalar uydura uydura bir hal oldum…
Sadece bir yerlerin etekleri saymak anlamında 3 tanımlaması var bence bu şehrin:
1-Balkanların etekleri
“Balkanlardan gelen soğuk ve yağışlı hava” nın en çabuk etkilediği yer olduğunu sandığım için.
2-İstanbul’un etekleri (İzmir’de otururken İstanbul’a gitmek 1 gün harcamak demek iken şimdi 1 saatte bu yedi tepeli şehre vasıl olabildiğim ve E5’in bir ucu İstanbul, bir ucu İzmit olduğu için.
3-Karadeniz’in etekleri
Her yer Trabzon Vakf-ı Kebir ekmeği ile, semt pazarları da renkli gözlü sevimli Karadenizlilerle dolup taştığı ve çoğunluk Karadeniz yemeklerine gidecek nebatat ile illaki kendi el yapımları mısır unu sattıkları için….
İşte bu sonuncu madde beni çok oyalıyor…Ara ara yöre halkının “ of of, harika bir yemek çıkar,” diyerek övdüğü ve malzemesini sattığı nimetlerle yemek yapıyorum, damak tadı denen şey çocukluktan gelen bir birikim olduğu için midir nedir, bir tuhaf oluyorum.. Sayfamda yayınlarım umuduyla yaptığım birkaç yemek var ki ne haberiniz oldu, ne de tencere dibini gördük (yazık oldu yani)…
Ancak bu halkın mısır ununa düşkünlüğüne tam destek veriyorum. Ve zaman zaman fabrika çıkışlı değil, köylü elinden çıkma, has be has mısır unları ile ekmek yapmayı çokseviyorum.
Bugün yine o günlerden biriydi. Evimizden (bugün) mısır ekmeği kokusu yayılmasından biraz da Murat Belge sorumludur.
Çünkü biraz gecikmeli olarak okumaya kaldığım yerden devam ettiğim Tarih Boyunca Yemek Kültürü kitabında (dün denk geldiğim bir sayfasında) diyordu ki
“Yakın zamana kadar Anadolu’da mısır en çok Karadeniz Bölgesinde ekilmiştir- yağışı çok, buğday ekecek toprağı ise az olduğu için.”
Hah bin yaşa emi Murat Belge. Sonunda Karadenizliler ve mısır bağlantısının nedenini öğrendim..
1 yumurtayı 2 kaşık şekerle iyice çırpın, tekneye koyun
1 kap süt
4 kaşık zeytinyağı
1/3 kap rendelenmiş kaşar peyniri
1 küçük haşlanmış ve rendelenmiş patates
Yarım çay kaşığı tuz
1 kap un
1 kap mısır unu
Ve 1 çay kaşığı instant maya veya kabartma tozu ekleyin.
Ben hamuru makinede karıştırdım, hamur dediğime bakmayın kek hamuru gibi akıcı bir sonuç elde ediyorsunuz. İyice yağladığım cam tepsiye kaşık ile yaydığım hamuru fırına verip üzerinin kızarmasını bekledim. Isı ve süre size kalmış.
Ancak mısır ekmeğinin neredeyse hiç kabarmayan bir ekmek olduğunu unutmayın. Sonuç olarak kete gibi ince dilimler elde edeceksiniz. Fakat tadı şeker gibiydi şeker.
Özellikle bu yüzden tavsiye ediyorum.
Not:
Fotoğraftaki patchwork tablom hakkında konuşmadan olmaz. Temadan da anlayacağınız üzere kızıma hamileyken diktiğim bir tablo bu. Tam bir ayımı aldı…
En kolay kısmı evler, en zor kısmı leyleğin ince köşeleriydi. Amerikalıların kağıt delme diye bir tekniği var, bizim patchworkçülerde hiç görmediğim. İşte bu bebek taşıyan leylek de bu teknikle yapıldı.
Özetle şöyle. Bu gördüğünüz leyleğin bir patronu var o patron gördüğünüz resmin altında yatıyor (du) tüm dikiş işlemlerimi kağıt üzerinden yaptım. Ardından kağıtları parçaladım. Ama siz yine de anlatıma aldanmayın derim.
Nasıl yapıldığını öğrenmek isteyenler quilting, paper piercing gibi anahtar kelimelerden faydalanabilir. BU arada bu patronu da paperpanache’den indirdim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
23 yorum:
Merhaba
Sık sık bloğunuza girip tarif alıyor ve tavsiyelerinizle aldığım sinbo makinamda ekmek yapıyorum.Ama bir türlü istediğim gibi kabarık olmuyorlar.Ununa,ölçülere,sıralamaya dikkat ediyorum ama sonuç tam istediğim gibi değil:(Bir tek irmikli ekmekte üzeri çökmeyen bir ekmek yapmayı başardım.Geçenlerde bloğun ilk aylarını inceledimde sizin ekmeklerde de baştan böyle çökmeler olmuş ama şimdi ki ekmekler bir harika :)Bu sorunu nasıl aştınız bilgi verirseniz çokkk sevinirim.
Arzu bu tür maillere şaşırır oldum artık biliyor musun. YAni benim ekmeklerim artık çökmüyor dedigin gibi...Düşündüm de
Yaptığım tek şey şu: hamur karıştırılırken maikinede, gidip başına bakıyorum suyu mu az geldi belki bir iki kaşık daha ekliyorum su, az az ve makine kenarlarına yapışanları da tahta kaşıkla alıp ortaya dogru itiyorum.
NEmi dengeliyorum anlayacagın.
Bir de çöker mi diye korkmadan yapıyorum (bu da eşimin gözlemi) , sanırım emin olarak yapmak ise yarıyor.
Umarım kabaran ekmeklerin olur.
Cevabın için çok teşekkürler.Ben genelde malzemeleri koyduktan sonra pek bakmıyorum .Sadece sonlara doğru çöktü mü çökecek mi diye gidip gelip kontrol ediyorum :))
Ne kadar beceriklisiniz? Patchwork tablo da muhteşem valla, şekerli ekmeği yapacağım en kısa zamanda.
:) Karadenizlilerin lahana ve hamsiye düşkünlükleri de ayni nedenlerden ötütüdür.
Binnurcum başta benim de ekmeklerimin ortası çöküyordu.Senin yaptıklarının aynısını yapıyorum.Su ve un kontrolü ve olacağından emin olmak..Yalnız ben aktif kuru maya kullanmaya başladığımdan beri ekmeklerim daha da güzel kabarır oldu ve daha lezzetli.Arzu P. adaşım da denerse belki iyi sonuçlar alır.Maya ölçüsü instant mayadan yarım çay kaşığı kadar daha fazla olacak.
Mısır ekmeğini de bir Karadenizli olarak çok severim.Annem mısır ekmeğinin hamurunu daha katı hazırlayıp teflon tencerede pişiriyor.Üzerine sıcakken azzıcık tereyağı sürüp yemek...Yoğurda arkadaş etmek...Karalahana çorbasının zaten siyam ikizidir.Başka birşey söylemiyorum.Annemden tarifini alıp göndereyim sana bir dene de bak.rnda pişen yavan geliyor insana o zaman.E tabii bir de işin tavada pişerken ekenen yağ kısmı var ya.Hani sağlığa zararlı şeyler genelde lezzetlidir.Ama kırk yılda bir denemekle bişi olmaz.Olmaz di mi?
Sevgili enne,
şekerli ekmegi denediginde sonuctan beni de haberdar et olur mu...
Arzucum isterim tarifi (bu kadar emin konustuguna gore) mutlaka.
GErci ben yine İzmir'e gidiyorum bir hafta sonra ve sdanırım 3 hafta kadar dönmem ama sen yine de şu tavadaki ekmeğin tarifini uygun bir zamanda yazıver, belki gitmeden dener bir de sayfaya koyarım (başarılı olursam)
tereyağ konusunda da hem fikirim. arada olur böyle kaçamaklar :)
Sevgili Kuzine,
sayfandaki hamsili ekmek tarifi çok cazip geldi ancak bırakayım da onu da ustaları yapsın. ben uzaktan bakayım :)
DR ARZU ADAŞIMADA CEVABI VE VERDİĞİ BİLGİ İÇİN TEŞEKKÜRLER.KULLANDIĞINIZ MAYANIN MARKASINIDA ALABİLİR MİYİM ??PASTACININ YORUMLARINDAN SİZİDE TANIYOR GİBİYİM ÇOCUKLARI ÖPÜYORUM :)
Binnurcum!Annemden tarfi aldım taze taze hemen yazıyorum.Bu ekmekcikler fırınlanmış mısır unuyla oluyormuş ama.Unu aldığın kişiler Karadenizli olduğuna göre onlara sorabilirsin.Tarife gelince 3 su bardağı un,istediğin kadar tuz,1-1.5 çay kaşığı tozşeker,aldığı kadar ılık su koyup yoğuruyorsun.Hamurun kıvamı ne kek hamuru gibi akıcı olacak ne de kurabiye hamuru gibi sert olacak.Sora bu hamurdan ister küçük parçalar halinde yağlanmış teflona koy,istersen de çay tabağı büyüklüğünde ekmekcikler yap.Kalınlığı 1-1.5 cm.olacak.Ağır ateşte her ikiyüzü kızarana dek pişir.Bu cevabı yazarken annem aradı:''Arkadaşına şu tarifi de yaz''dedi.Aynı hamura istediğin kadar sıvıyağ ekleyip yağlanmış yuvarlak pyrex kalıba yarısını döşeyip arasına ıspanak,maydanz,taze soğan,nane,peynir koyup üstüne kalan hamuru döşüyorsun.Üzerine az daha yağ gezdiriyorsun.Fırında kek pişirir gibi pişiriyorsun.Nefis oluyor.Ha annem dedi ki''Pişirip bizi de davet eder mi?''Beğeneceğini umuyorum.
Arzu P.rica ederim.Pakmaya kullanıyorum ama Yuva da güzelmiş annem dedi.Pastacıda karşılaşıyoruz evet.Son bombası müthiş güzel değil mi?Binnurcum sen de bir göz atıver;))Çocuklar da seni öpüyor.
Arzucuğum,
sağolasın, ilgine teşekkür ederim. NErede oturuyorsunuz bilmiyorum ama başımın üzerinde yeriniz var. Bir de beni öpen evlatlarına benden de bir sürü öpücük :)
Bu tarifi denemek için sabırsızlanıyorum. Ancak benim unun fırınlanmış olup olmadığını bilmiyorum. Acıkcası denemeye şimdilik korkuyorum. Cunku gecen ay eşimle yine mısır unu ile yapılan bir Abhaz yemeği denedik, övenlerin tarif ettiginin tam tersi tuhaf tatta bir şey oldu. Muhtemelen dediğin türde bir farktan kaynaklanıyor. Unun geçirildiği aşamalar sonucu çok fark ettirebilir.
PAzar günü de yokum artık burada. Bu tarifi hemen deneyemeyecegim ne yazık.
2. tarif de çok kafama yattı.
VAlla sagolasın. HArikasın.
Pazar günü ykumcümlesine açıklama getirmek isterim. Bu köylü kadınlarla PAzarda karsılasıyorum.
İzmir'e gidecegim icin de tarifler bir kac hafta sonraya kaldı muhtmelen :)
Hem birşey değil,hem teşekkürler Binnurcum ne demek?Biz İstanbul-Eyüp'teyiz.Ama İzmit şurası atlar geliriz,ne de olsa eteğimizdesiniz:))2.tarif için sanırım unun cinsi çok önemli değil.Hatta belki kabartma tozu da ekleyebilirsin.Eğer annem ''yok,olmaz,ille de fırınlanmış olacak''derse yazaım sana gece.Az sonra kardeşimin evine inişe geçip hep beraber maç izleyeceğiz.Aynı inanın her katını işgal ettik de ailecek.
Hem birşey değil,hem teşekkürler Binnurcum ne demek?Biz İstanbul-Eyüp'teyiz.Ama İzmit şurası atlar geliriz,ne de olsa eteğimizdesiniz:))2.tarif için sanırım unun cinsi çok önemli değil.Hatta belki kabartma tozu da ekleyebilirsin.Eğer annem ''yok,olmaz,ille de fırınlanmış olacak''derse yazaım sana gece.Az sonra kardeşimin evine inişe geçip hep beraber maç izleyeceğiz.Aynı binanın her katını işgal ettik de ailecek.
Arzucum hakkaten yakın oturuyormusuz... BEn bir izmir'e gideyim geleyim, buyrun gelin :)
Ailecek iç içe olmak ne güzel. Nazar degmesin...
mısır ekmeğinin farklı bir tarifini biliyorum ben.hem de ocak üstü teflon tavada yapılanı.anneannem has karadenizli olduğundan bizim evde eksik olmazdı. hele ki yoğurt içine katıp yemek de ayrı bir keyif idi...yanında da fasulye turşusu kavurma !!!
Binnurcum annem der ki:''Herhangi bir mısır unuyla da olur kabartma tozu ekleyerek,ama yine de en güzel fırınlanmış mısır unuyla olur''.Sevgiler...
ne güzel bir blog ne güzel ekmekler olsada yesek.
Robotcugum, Dr Arzu da senin dediğin mısır ekmeğini anlatmış bir kaç üstteki yorum da. Onu ben de merak ettim. Yparım inşallah İzmir dönüşü. Bu arada belki sen yaparsın, senden de görürüm.
Arxucugum o zaman denemem icin önümde engel kalmadı.
Sevgili Janjanlı
teşekkür ederim. Foruma gireceğim. Sağolasın. Sevgiler.
Sevgili Nymphi,
senin sayfan da cok güzel. Acele girdim cıktım yazı yazamadım. Ama sonra tekrar gelecegim. Sevgiler.
Yorum Gönder