Pazar, Mart 19, 2006

Görmeyenler için bir kitap da siz okuyun.....

Çocukluğumda en büyük korkum (ve hala da sanıyorum) kör olmaktı…Ailem benim karanlıktan korkmamı sağlayacak hiçbir yanlışta bulunmadı (ne yazık ki kimi aileler çocuklarını cezalandırma amacı ile karanlık odalara kapatırlar- bunu yapacaklarına dövseler daha iyi diyeceğim neredeyse!) ama yine de ben karanlıktan hep korktum.

Hatta o kadar ki, gece yarısı uykumun orta yerinde ışıklar kesildiğinde, dışardan sızan ışığın bile yokluğunu fark eder sıçrarım yerimden…

Tek derdim ışık da değil üstelik. İnternetti, kitap okumaktı, patchwork’tü, kurdele nakışıydı, gökyüzünün mavisi- pamuk bulutların florasan beyazı, uç uç böceğinin kırmızısı, kavak yaprağının ön yüzü ile arka yüzünün yeşilinin farklılığı derken derken hayata tutunmamı sağlayan tüm bu detayları düşününce….


Görmeden yaşayan insanlar için yapabileceğimiz şeyler olmalı…

Bir kitap olmak onlar için mesela…Evet cümlem yanlış değil.. Onlar için bir kitap okuyun, hayatlarında bir kitap olun…

Yanılmıyorsam 98’di, İzmir İl halk Kütüphanesi’nin bünyesinde yer alan “Görmeyenler” bölümü ile ilgili bir haber yapmıştım. Orada çalışan ve gözleri görmeyen Siyasal mezunu bir bey vardı. Eşinin gören biri olduğunu, böylece her gün işe gelirken uyumsuz renkler içeren bir kıyafet seçimi yapmadığını, TV’de film seyrederken (ya da dinlerken) bazı sahnelerde eşinin açıklamaları ile her şeyi daha iyi anladığını ve bir de en önemlisi belediye çalışmaları yüzünden düz yol sandıkları yerlerin görünmez tuzaklara dönüşlüğünü anlatmıştı…

Bir de bana demişti ki: İsteyenler gelip kütüphanede kitap seslendirebilirler ya da bir görmeyenin görevlinin brail alfabesi yazan özel daktilolarda yazması için gönüllü okuyucu olabilirler.

Hep bunu yapmayı hayal ettim. Hayat koşuşturmacası içinde olmadı gitti.
(Çalışıyordum, onların mesaisi ile uyuşamadım- Sonra da şehir değiştirdim zaten.)

Geçen gün aklımdan geçti: bir okuyamadım bir kitap olsun diye…Ve birkaç gün içinde internet denen derya kendiliğinden (benim araştırmam ile değil) karşıma bir sayfa çıkardı, inanamadım.

Artık kitap seslendirme işini evinizden de yapabiliyorsunuz. NE güzel. İnanılmaz hatta…

Üstelik telif hakları vs. ile de ters düşmeden…

Kendiniz için kitap okuyorsunuzdur mutlaka, birini de bu bir kere seslendireceğiniz kitapdan defalarca yararlanacak yüzlerce görmeyen için okuyun.

Ben kafama koydum…Görmeyenler bebek yapmıyor mu? Ben hamilelegimin her aşamasını gün be gün, hafta be hafta internetten takip etmiştim. O halde keyifli bir anlatıma sahip olan bir hamilelik günlüğü var (Ece’nin Hamilelik Günlüğü) onu okurum (hem zaten gereken vakitte okuyamamıştım, geçen gün elime geçti sadece göz attım.Şu anda okumamın bir faydası olur )…

Peki ya Siz ne okuyacaksınız?


Not:

**Benim bu konuda karşıma çıkan ilk sayfa: http://www.seslikitapgonulluleri.com/

Bu sayfada kendi kendinize kitap kaydı yapabilmeniz için indirmeniz gereken program ve yapmanız gerekenleri bulabilirsiniz (tabiî ki okunmuş kitapların listesini de)

Aslında bu sayfa ile bağlantılı bir mail grubu var ki sayfada şu şekilde tanıtılıyor:

KİTAP SESLENDİRMEYE BAŞLAMADAN ÖNCE http://groups.yahoo.com/group/seslikitaplar/ ADRESİNDEKİ MAİL GRUBUMUZA ÜYE OLUNUZ.SEÇTİĞİNİZ KİTABI MUTLAKA KİTAP ARAMA MOTORUMUZDAN DAHA ÖNCE OKUNMAMIŞ OLDUĞUNU DENETLEYİNİZ.

Bu sayfa sayesinde bir gönüllü olursanız okuyacağınız kitaplar Beyazıt Devlet kütüphanesine bağışlanacak.


***BU da Tempo dergisi’nin bu konudaki araştırması sonucunda ortaya çıkan işe yarar bir yazı:
http://www.tempodergisi.com.tr/life_style/09988/

Tempo’nun yazısı sayesinde sadece Beyazıt Devlet Kütüphanesi için değil İzmir-Ankara- ve İstanbul’daki bu tür kuruluşlara yardım etmek için de ne yapabileceğiz anlatılıyor.

10 yorum:

asliberry dedi ki...

Binnur merhaba,
Harika bir fikir bu. İyi ki haber verdin. Vakitsizlik nedeniyle yapılabilitesi hakkında henüz bir fikrim yok. Ben sesimden ve sesli okuma tekniğimin iyi olup olmadığından pek emin değilim ama bunun için mutlaka bir şeyler yapacağım. Bu etkinlik için link vermekle başlayabilirim sanırım.
(Ekmek sayfandan farklı bir sayfa açsan ya artık, bekliyorum, olsun Kundera'nın dediği gibi olsun, küçük dağları biz yaratırız, büyükleri Tanrıya bırakırız... )
Sevgilerimle,

Binnur A. Ö. dedi ki...

Sevgili Asliberry,

Evet link vermek çok iyi fikir..Hatta onların kendi logolarını linkli bir halde tüm blogcular aynen blog kardeşliğinde olduğu gibi yan sütunlarına koysa ne güzel olur...

Olmazsa ben bunun için bir çalışma yapayım...İyi hatırlattın yahu...

Kitap okuma konusuna gelince:

1. adım
http://groups.yahoo.com/group/seslikitaplar/
grubuna üye olmak...

Ardından
http://www.seslikitapgonulluleri.com/ sayfasında programı indirdikten sonra nasıl ayarlamaları yapıp kaydedeceğin yazıyor ya onları iyice bir oku derim. Zor gibi gözükse de hiç değil aslında. İnsan sabırsızlanıyor, bir an evvel kitabını okumak istiyor ama olsun...

BEn dün gece yazıyı sayfama koyduktan sonra bunlarla uğraştım...
BU akşam kız uyuduktan sonra istediğim anda kitabımı okumaya başlayabilirim.

YArdıma ihtiyacın olursa derhal yardıma hazırım...

Ek bir blog sayfası hazırlamaya gelince...Onu mutlaka yapacağım. Ama bu günlerde başıma o kadar çok iş açtım ki.. Sıra gelmiyor...

Bir de ekmek blogum okunan bir blog oldugundan ekmek arası mesajları bu sayfaya yerleştiriyorum hehe :)

Ama bir iç dökme blogu mutlaka hazırlayacağım, senin desteğinle inan...

begüm dedi ki...

Binnur günaydın,

Bu yazdıkların o kadar ilgimi çektiki. Hep yapmak istediğim ancak vakit bulamadığım bir iş.. Bunu evden yapabiliyor olmak da müthiş... Gönüllü çalıştığım kurumlarda da bunu duyuracağım ve tanıdıklarıma mail atacağım. Böyle bir şeyi duyurduğun için teşekkürler...

Bu arada focaccia muhteşem görünüyor...

Begüm

Binnur A. Ö. dedi ki...

Sevgili Begüm,
Bu konu ile iglili bir alt blog olusturuyorum. İSteyen de aynen ye etkinliklerinde oldugu gibi bu kampanyayı açıklayan bu bloga giden linke sahip bir logoyu sayfasının yan sütununa koyabilir.
Bitince haber verecegim.
Sagol
Not: Focaccia elde şekillendirince hakkaten hoş oluyor.

ZeYNeP dedi ki...

Binnur merhaba,
bununla ilgili bana 2 ay önce mil gelmişti, bir arkadasımın haberi olmus ve bize mesaj atmıstı bende cevreme attım o mesajı konu suydu " isteyen istedigi kitabı alıp sesli okuyacak kaydedecek bir kasete ve verilen adrese kargo ile gonderecekti, cevremden cok kişi bu işe gonullu oldu, ben tam okuyacaktım ki Cafe işine girdim...Şimdi yazını okuyunca yeniden anımsadım? Ve gelen maili aradım ama su anda bulamıyorum, oldukca ortalık, ilk fırsat bakacagım maillerime yeniden, ama bu konuyu sayfanda haber olarak duyurmak coookkk güzel bir davranıs, dusunce , benim aklıma gelmemişti ne yazıkki:(( tebrik ederim, inşallah amacına ulaşır bu proje..

Sevgilerimle,
Figen

okuranne dedi ki...

Merhaba,

Benim çalıştığım okulda, görme engelliler alt sınıfları var, 3. sınıfa kadar bu sınıflarda okuyup 4. sınıftan sonra kaynaştırma öğrencisi olarak normal sınıflarda okuyorlar. Bu öğrencilerin çoğu 6 nokta görme engelliler derneğinin yurdunda kalıyorlar. Bildiğim kadarıyla Akdeniz bölgesinde bizden başka böyle okul yok.

Çocukların ders kitabından başka bir kitabı okuyabilme şansı yok. Eğer gönüllü okuyucular varsa okulumuzda bu seslendirmeler çok yararlı olur.

Sevgiler

Binnur A. Ö. dedi ki...

Sevgili Meral,
Sayfamın soluna bu konu ile ilgili benim hazırladığım basit ama yönlendirici bir bloga giden bir logo koydum.
Onlara kitap oku adlı.
Eger sayfanda sen de bu logoyu yayınlarsan bir cok insanın haberi olur diye düşünüyorum, tabi uygun görürsen.

BEnim bahsettigim seslendirme işi o kütüphaneye giden görmeyenleri ilgilendiriyor. Ama eğer her yere cd dağıtımı yapan bir kuruluş istiyorsan bu İZGÖK
http://www.izgok.org/ .

Zaten Tempo'nun linkini veriştim ya orada okumussundur...
Sevgiler.

begüm dedi ki...

Binnur merhabalar,

Logoyu sayfama koymak için ne yapmak gerekiyor. Sen beni bu konuda bilgilendirirmisin?
Böylece pek çok insana ulaşabiliriz

Sevgiler
Begüm

Binnur A. Ö. dedi ki...

Begümcüm,
simdi sana bir mail atıyorum.

Adsız dedi ki...

Bende şu siteyi görmüştüm

http://www.kitapdinlermisin.org

ilginize...