Biliyorum bu bir ekmek blogu. Ama daha evvel blogumun bir köşesinde yazdığımı tekrar edersem eğer “blog zaman içinde kendi içeriğini fırında pişen her şey olarak genişletti.”
Ama yine de öncelik ve “esas kız” olma durumu hep ekmeğe ait…
Neyse çocukluğumdan beri beni mutlu eden bir “fırında pişen”i de eklemezsem olmaz diye düşündüm ve annemin de burada olmasını fırsat bilerek (ve babam ve ağabeyimin dönüş yolunda atıştırmaları için de aslında) gecenin bir yarısı poğaça yapmaya giriştik…
Kulak memesi kıvamına gelmiş oldukça yağlı (ama bana göre hala un alabilir, anneme göre ise daha fazla un alırsa sert olabilir durumda) hamuru annem elleri ile poğaçalara dönüştürdü….
Benim ise komik çenelere benzeyen kalıplarım var. Hamuru yayıp, içine malzemeleri koyup kapatıyorum, kenarlardan taşan fazla hamuru alıyorum. Pastane işi gibi sonuç elde ediyorum… Benimkiler daha hoş şekilli olacak olsalar da anneminkilerin nostaljik hezeyanlarımıza daha çok hitap edeceği aşikar :)
Malzemeler
1 bardak sıvı yağ (yarı zeytinyağı- yarı çiçek yağı)
1 bardak yoğurt (kabarmasına katkısı oluyor)
Yarım kilo kadar un (göz kararı aslında)
1 paket kabartma tozu
Yarım çay kaşığı karbonat (fazlası kötü koku verir)
2 yumurta (bir sarıyı ayırın daha sonra poğaçaların üzerine sürülecek)
Biraz tuz
Hamuru hazırlayın. Poğaçalara dönüştürmeden kenarda bir 10-15 dakika bekletin..
İç malzemesi:
400 gram tatlı Lor , ya da beyaz peynir…
(Ya da kıymalı harç- aynı börek içi gibi hazırlanmış)
Yumurta sarısını poğaçaların üzerine sürmeyi ihmal etmeyin
Ah evet yumurta kullandık. Kendimizi fırın ısısına hiçbir şeyin dayanamayacağına inandırarak.
180 derece fırında poğaçaların üzerleri kızarıncaya kadar tutun…
Sanırım bir Pazar günü ev halkını sevince boğacak bir tarifiniz oldu …
Cuma, Ocak 20, 2006
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
Haklisin, ozellikle kahvaltiya.
Cunku ekmeklerim pazar sabahina kalmiyor, yeniden mayalanip kabarip pisene kadar kahvalti icin degisik hamur isleri yapiyorum. Ozellikle bazlama, cigborek.
Bu pazar sabah senin pogacalarindan yapayim. Bu tarif ayni benim annemin tarifi. Eski zaman pogacalari, hic bir zaman degismedi, damaklarda biraktiklari lezzette oyle.
Sagolasin.
Zeynep
Yorum Gönder