Sıradan bir gün.
Sırtını İzmir’e vermişsin, denize bakıyorsun.
Solda doğanın İzmir’e ettiği tatlı bir şaka, Çatalkaya; hiç yaşlanmayan, hep genç kalan bir güzelin bereket dolu göğüsleri gibi, sayılamayacak kadar çok bin yıldır ayakta.
Sırtını İzmir’e vermişsin, denize bakıyorsun.
Solda doğanın İzmir’e ettiği tatlı bir şaka, Çatalkaya; hiç yaşlanmayan, hep genç kalan bir güzelin bereket dolu göğüsleri gibi, sayılamayacak kadar çok bin yıldır ayakta.
Sağda İzmir’in asi sevgilisi Karşıyaka…
Ortası deniz
Güneşin eğilip de değerken, memleket hasretinin kalbimde çıkardığı ses gibi cızladığı deniz….
Güneşin en güzel kavuştuğu deniz, Ege denizi….
Ve sen
Sırtını İzmir’e vermişsin, denize bakıyorsun.
Aklın karışıyor,
Emin olamıyorsun.
İzmir gördüğün mü?
Bulunduğun mu?
Olduğun mu?
Sonra sıradaşı bir gün geliyor.
Çanakkale gezisinde çok ağlamıştım ben, onu hatırlıyorum.
O kadar çok kurşun atılmış ki binlercesi havada çakışıp kaynaşmış. Müzede sergileniyorlar. Bakıyorum bakıyorum ağlıyorum.
Ölen 18liklere ağlıyorum.
Yüzünü görmediğim çocuk askerlere ağlıyorum…
Zaten duyarsız değildim, ondan sonra bayrağa karşı hiç ama hiç duyarsız olamıyorum.
Sonra bir başka gün geliyor.
Bakıyorum İzmir gül gibi kıpkırmızı….
Alsancak olmuş bir AL SANCAK…
Cumhuriyet diyorlar,
Bayrak sallıyorlar…
Çok güzel gözüküyorlar.
Takalar geçiyor “allı” - “allı”
Ben hiç bu kadar çok bayrağı bir arada görmemiştim.
Zübeyde Hanım’ın yüzünü görüyorum bir teknede, koca bir poster olarak.
Gülümsüyor ferah ferah…
Çünkü İzmir’e bakıyor.
İzmir onun o mücevher gibi oğlunun tam istediği gibi.
İzmir aydınlık
Apaydınlık
İzmir nezih
İzmir temiz
İzmir akıllı
İzmir pırlanta gibi…
Bu kez sırtını denize veriyorsun,
İzmir’e bakıyorsun.
“İşte İzmir bu,”
diyorsun
Ortası deniz
Güneşin eğilip de değerken, memleket hasretinin kalbimde çıkardığı ses gibi cızladığı deniz….
Güneşin en güzel kavuştuğu deniz, Ege denizi….
Ve sen
Sırtını İzmir’e vermişsin, denize bakıyorsun.
Aklın karışıyor,
Emin olamıyorsun.
İzmir gördüğün mü?
Bulunduğun mu?
Olduğun mu?
Sonra sıradaşı bir gün geliyor.
Çanakkale gezisinde çok ağlamıştım ben, onu hatırlıyorum.
O kadar çok kurşun atılmış ki binlercesi havada çakışıp kaynaşmış. Müzede sergileniyorlar. Bakıyorum bakıyorum ağlıyorum.
Ölen 18liklere ağlıyorum.
Yüzünü görmediğim çocuk askerlere ağlıyorum…
Zaten duyarsız değildim, ondan sonra bayrağa karşı hiç ama hiç duyarsız olamıyorum.
Sonra bir başka gün geliyor.
Bakıyorum İzmir gül gibi kıpkırmızı….
Alsancak olmuş bir AL SANCAK…
Cumhuriyet diyorlar,
Bayrak sallıyorlar…
Çok güzel gözüküyorlar.
Takalar geçiyor “allı” - “allı”
Ben hiç bu kadar çok bayrağı bir arada görmemiştim.
Zübeyde Hanım’ın yüzünü görüyorum bir teknede, koca bir poster olarak.
Gülümsüyor ferah ferah…
Çünkü İzmir’e bakıyor.
İzmir onun o mücevher gibi oğlunun tam istediği gibi.
İzmir aydınlık
Apaydınlık
İzmir nezih
İzmir temiz
İzmir akıllı
İzmir pırlanta gibi…
Bu kez sırtını denize veriyorsun,
İzmir’e bakıyorsun.
“İşte İzmir bu,”
diyorsun
21 yorum:
Sevgili arkadaşım anneler gününü en içten dileklerimle kutluyorum. Nice yıllara...
Ben de gözleri yaşlı izledim Binnur'cuğum o görüntüleri. Sadece uzaktan izleyebildim ama duygulanmamak elde değildi!
Tijen
Sevgili Binnur
Anneler gününü içtenlikle kutlarım, darısı başıma inşallah...
Sevgiler
Sevgili Dostlar
Hande, Tijen ve Müge,
Sizleri yerinizde ziyaret ettim.
Ama buraya da bir not düşeyim dedim.
Sağolun :)
Sevgiler.
Muhteşem, gurur verici, hüzünlendirici bir anı, kaleminden okumak çok güzel.. Yüreğine sağlık; çok çok sevgiler..
Resimler super. Bayildim. Gidenlerin ayaklarina saglik. Sevgilerimi gonderiyorum.
Çok muhteşem,çok gurur vericiydi.Tarihteki yeri gibi o günde üzerine düşeni yaptı izmir,İzmirli...Sevgilerle.Neriman
Binnurcum,
bende sana sitemde yanıt yazdım ama evinede geleyim dedim,sıcacık beni çok mutlu eden yorumun ve dileklerin için bir kez daha teşekkürler..
bu arada kurabiyenin içinde mahlep hiç yok değil, bende aktardan alıyorum bu sefer ilave olarak kabartma tozunuda çeşnili kullandım, herkes herzamankinden daha güzel olmuş deyince, dip not olarak yazıda onuda belirteyim dedim.Yorumun üzerine yazıma hemen ilave ettim parantez içinde...
Sevgiler..
Ne kadar güzel anlatmışsın .. Ellerine, kalemine sağlık, çok teşekkürler paylaştığın için.
Oradaydım ve hayatımda unutamayacağım güzellikte muhteşem bir gün oldu.zaman zaman gözlerim nemlendi, boğazıma bir şeyler düğümlendi, duygu yoğunluğu anlatılamazdı.İzmirimle yeniden gurur duydum....
Sevgili Tuba
Fotolar (bayraklı değil ama) ağabeyime ait, onu bildirmem gerekiyordu esasen. Söyledigin iyi oldu. teşekkurler.
Sevgili Bilun
benden de sana teşekkürler...
Sevgili Neriman
İzmir'den pek bir şey beklemiyorlardı, bu yüzden böylesine muhtesem olması çok isabetli oldu.
sevgiler
Sevgili Müge,
Acemi AŞçı
Zeyno
yorumlarınız için teşekkür ederim.
Sevgili Binur,
Ben de bir İzmirli olarak gururduydum. Gerçekten harika bir görüntü. İzmir'den de bu beklenirdi zaten.
Sevgiler.....
orada olmayi cok istedim izlerken o gün..
sonra gunes batmaya yüz tuttugunda pasaportta kyıda oturup bi bardak çay içmeyi izmirle karşılıklı o günün gururunu paylaşarak..
yüreğinize sağlık çok güzel yazmışsınız..
sevgiler
elif
merhaba, kaleminize sağlık. Ne hoş dile getirmişsiniz..
Orada olamasakta kalbimiz sizlerleydi..
Sıcacık sevgiler...
Muhteşem bir etkinlik böylesine güzel sözlerle aktarılabilirdi.Bir kez daha gurur duydum İzmirle ve izmirin ,kurtuluş savaşında mücadele eden elifcikler gibi becerikli ve de duyarlı kadınlarıyla!!!!!!!!!!!
Sevgilerimle
Özge
Sevgili Binnur,
Ekmek kitabin cikmis baska bloglardan ogreniyoruz. Bunu ilk biz ekmek severlerle paylasirsin diye dusunmustum. Kitapcilarda goruruz yakinda.
Hayirli olsun...
Serpil
Ömrümü geçirebileceğim, uğruna ölebileceğim şehir: İzmir! Uzun zamandır işlerimin yoğunluğundan blogunuzu ziyaret edemiyordum, fotoğrafların güzelliğini görünce de beyendiğimi belirtmek istedim. Kaleminize sağlık, sevgiler...
merhaba halacığım. siten çok güzel.başarılarının devamını dilerim
Yorum Gönder