Salı, Ekim 30, 2007

Tüyap'ta bir bücür...

Bitmek bilmeyen yol esnasında, bitmek bilmeyen kilometrelerden herhangi birini devirirken biz “Tüyap kitap fuarının bana göre Beylikdüzü’ne yapılmasında Türk insanının kitap sevgisini sınama niyeti var,” diyordum eşime…

Aklımda İzmir’deki Tüyapcıların ne şanslı olduğu vardı.
“İzmir zaten bir çeşit butik şehir, her şey iç içe ve kucak kucağa. Orada Tüyap’a gitmemek için gerçekten iyi bir nedenin olmalı, bakalım burada ne kadar katılımcı göreceğiz,” türü düşünceler de uçuşmaktaydı kafamda.

Sonunda vardık.
Otoparkta sahiplerini bekleşen dizi dizi arabalar şaşırttı beni önce. Sonra da içerdeki yerinde durmayan kalabalıklar… Çoğul konuşuyorum, çünkü çoğuldular. Oradan oraya akıp ceplerindeki parayı gece yatağa başlarını gönül huzuruyla koyacak şekilde harcamak için, çırpınan genci – yaşlısı – çeşit çeşit insanlar….

Söyleşi salonu ititraf etmeli ki pek o kadar kalabalık değildi. Ancak elim ayağıma dilim dudağıma dolanır mı stresinin ne kadar da boş olduğunu çarçabuk kavramamı sağlayacak kadar samimi bir dinleyici kitlesi geldi sandalyelere yerleşti.

Moderator olmanın stresiyle mi yoksa sana 15 dakka değil, tümünüze verilen toplam süre (1 saat) yetmez diyen arkadaşların etkisiyle mi bilmiyorum deli dolu bir süratle konuştum. İzleyicilerin yüzünde gördüğüm sevimli ve sevgi dolu ifade ile coştukça coştum.
Ancak unuttuğum bir şey vardı.
Tüm yüzlerdeki gülücükler sevgili Emine Beder’in “ağlamasın, onu da yanımıza alalım,” önerisi ile önce yan sandalyemde, sonra kucağımda maymunluklar yapan kızımaydı….

Bir ara baktım Nehir kaptırmış kendini “kardelen Ayşe, kardelen Ayşe,” diyor, geldim kendime…Çaktırmadan olması imkansız bir şekilde kulağına eğildim, “anneciğim susmazsan bizi dışarı atacaklar,” dedim…
Velhasıl konustuk yine de güzelce…
Önce ben,
Sonra Ayvalık Mutfağı’nın yazarı Erkan Acurol, sonra Mengen Mutfağının yazarı Mesut Erdoğan, sonra da Türk mutfağına sayısız eserle katkıda bulunan sevgili Emine Beder.

Ben bu iki beyden ziyade Emine hanım ile ilgili bir not düşmek istiyorum. Sıcaklığına, samimiyetine ve güzel yeşil gözlerine hayran kaldım ben Emine Beder’in…Yanında kendimi çok rahat hissettim, çok sevdim ben onu… Ne şanslıyım ki bende artık onun bir imzalı kitabı var :) Ve yine ne şanslıyım ki naçizane benim de onda :)

Bu arada Mengen mutfağını literatüre sunan Mesut Erdoğan bey ile Ayvalık mutfağını hak ettiği yere koyan Erkan Acurol’un da imzalı kitaplarına sahibim.
Konuşmada herkesin hem fikir olduğu şeyi sizinle paylaşmak istiyorum:
"Türk mutfağını belgeleyin.
Kayıp binlerce tarif var, eldekileri unutmayalım. İyi ki yemek yazarları arttı, yollarına devam etsinler…"
Ne dersiniz?

36 yorum:

serinmavi dedi ki...

Senin adına çok sevindim canım,başarılarının devamını diliyorum...Sevgiler...

bembi dedi ki...

Ne kadar heyecan verici :) tebrikler, başarılarınızın devamını dilerim! :))

Müge Hüner dedi ki...

Emeklerin karşılığını bir çok insanla göz göze gelip almak ne kadar da heyecanlı, bir kez daha çok tebrik ediyorum seni, ben bile heyecanlandım okurken, seni düşünemiyorum:)

anne dedi ki...

Eh ne yapalım..İstanbul'da olup Tüyap'a gitmek varmış demek..Biz de şanssız çoğunluk :( hem alıştır hem anlat-ma- anne ol! neyse ki anlatmama sebebin güzel, güzelliklerin de artarak devam etsin..arada görürsek böyle, ah ah özlemişiz deriz:)) (bıcırık Nehir de kardelen Ayşe'ci hı?Göksu da bayılıyor, bu ara miniboyların favorisi bu galiba.ama bak, çocuk 3 de tüyapa katılırsa kimbilir kaçta kitap sahibi olur, genetik de müsait :)
sevgiler..Ahu..

Adsız dedi ki...

çok önceden beri yapmak istediğim bir şeyi bugün nihayet yaptım, kendime bir hediye aldım:sizin kitabınız.
tarifleriniz ve sıcak hikayeleriniz için çok teşekkürler...
Nice yeni kitaplara...
Sevgiler
Sibel

Binnur A. Ö. dedi ki...

sEVGİLİ sSerinmavi ve BEmbi
cok teskkur ederim destekleriniz icin. eksik olmayın ...sevgilerimle

Binnur A. Ö. dedi ki...

mugecim sayfana gelip cevap yazdım ama belki once burayı okursun diye buradan da bir iki kelma edecegim.. Evet giderken hele cok heyecanlaydım. ama heyecana en iyi gelen ilac o işi eyleme dokmek galiba... konusmaya basladıgımda hersey normaler döndü. heyecan bitti gitti. :)

Binnur A. Ö. dedi ki...

Annecigim :)
Anlat-ma Anne benzetmene cok guldum...guzel sitem.
aslında bir syler anlatamıyorsam bunn nedeni tuyap degil :) biliyorsun tekrar ise basladım ben . 2 aydı falan deli gibi calısıyorum . unutmusum da hem ev hem is nasıl idare ediliyor. yuvarlanıp gidiyoziste :)
elbette duzene girecek. anlatmazsam (anne) catlarım ben yahu...
Bu aada hakkaten miniboyların tumu kardelenci. Demek ki neymis, matematigi de reklamlar sayesinde ogretmek gerekirmişşşşşş :)

Ayrıca Nehir hakkateniyi bir baslangıc yaptı ha, bak hic dusunmemistim bunu..
Keske birr gun yazar olarak başarı kazansa da ona röpe gelseler. sorsalar. o da dese ki ilk fuarıma 3 yasında katıldım. hani vardır ya ben çocukken baslamısım sarkı soylemeye tribi :)

Binnur A. Ö. dedi ki...

Sevgili Sibel,
kitabımın "kendine hediye" kategorisinde olması ne mutluluk verici....
Gercekten de onore oldum.
Cok sagol, benden de sana(size) sıcak yaklasımınız icin tesekkurler....

bir dilim bir tutam dedi ki...

Yaziyi büyük bir zevkle okudum.Tekrar tekrar tebrik ediyorum.Kitabin cok satsin insallah.Paylastigin icin sagol.Yemek arsifimde Emine Beder'in kitabi var ,fakat diger beyleri hic tanimiyorum.Ayvalik'liyi bir yerde duymustum.Bir an önce senin ve digerlerinin kitaplarini elime almak istiyorum.Berlinden sevgiler

sunrise dedi ki...

Tebrik ederim ben de sizi. Yeni ufuklar acilmis onunuzde, yolunuz acik olsun. Biz de okuyarak, deneyerek arkadan takip ederiz sizi...
Sevgiler

daimamutfak dedi ki...

Çok sevindim.Devamını başarılarınızı dilerim..neriman..

Adsız dedi ki...

Merhaba kitabinizi aldim sizi tebrik ederim. Bugun vatan gazetesindeki habere gore Yunanlilar baklava dan sonra lokumu da sahiplenmisler haberi okumanizi tavsiye ederim. Kaybolan tatlarimizin ve yemek kulturumuzun belgelenmesi isi bence cok onemli ve ciddi bir is.Bence bu konuya el atarsaniz cok basarili olursunuz. Su anki kusak bunun oneminin pek farkinda degil ama ileriki kusaklar eminim sizi minnetle anar. sevgilerimle. zehra

Binnur A. Ö. dedi ki...

Sevgili Neriman,
tersekkuru iletmek icin sayfana geldim ve Latife hanım yazınla karsılastım.
Bu konuda daha evel yazdıgım bir denemeyi sana bildirmek istedim :

http://anlatanne.blogspot.com/2006/05/posted-by-picasa_21.html

Aslında buna benzer notları senin blogunda da yazdım ama ilk once nerede okursan artık cevabımı :)
Sevgi ve tesekkurlerimle

Binnur A. Ö. dedi ki...

Sevgili Zehra hanım öncelikle iyi dilekleriniz cin tesekkur ederim.
bana uygun gordugunuz gorev bu ulkede gercekten yöresel yemeklere kendini adamıs isimler varken beni biraz asar.
Keske ama keske ben de Turk mutfagı konusunda onlar kadar yetkin olsaydım...
Sevgilerimle

anne dedi ki...

:)) bildin mi dedin, yoksa denk mi geldi? ben de bir matematik öğretmeni olarak hep derim şu matematiği, reklam ya da şarkı yapsak diye..en abuk şarkının bile sözlerini biliyoruz da mat. cısss..biraz da müziğe yeteneğim olsaymış, kurtarırdım ben tüm Türk gençliğini:)
Sevgiler, Ahu

NiNo dedi ki...

basarilar diliyhorum ne kadar guzel

Yasemin/Beril dedi ki...

Binnur Hn,
sizi yürekten kutluyorum. Keşke bende orada olsaydımda bu hafta içinde D&R'dan almış olduğum kitabınızı size imzalatabilseydim. Acaba böyle bir fırsatımın olma ihtimali nedir?

daimamutfak dedi ki...

Sevgili Binnur,Anlat anne sayfana girip latife hn ile ilgili mesajımı bıraktım.Haberiniz olsun.Bilmem belkide okudunuz.
Başarılarınızın devamını dilerim..sevgilerle..neriman..

Binnur A. Ö. dedi ki...

e okdum yorumunu, hatta ozaman bu zamandır tesekkur edecegim bir turlu edemedim. Oyle hızlı geciyor ki hayat, isler bitmek bilmiyor. yazacaklarım kafamda beklemekte beni, kusura bakma emi...
sevgilerimle

Zeynep B. dedi ki...

yakin bildiklerimin boyle basarilara imza atmasi beni cok memnun ediyor.
Ayrica mor da pek yakismis !! :)

Adsız dedi ki...

meraba binnur hanım..bu tarihlerde istanbulda idim.bu blogu daha önce görmeyi dilerdim ki kitabınızı yeni almış biri olarak imzalatabilirdim.kısmet değilmiş.neyse.başarılarınızın devamını dilerim...

Sibel dedi ki...

Orada olamadığım, seninle tanışamadığım için çok üzüldüm Binnurcuğum.. Başarılarını keyifle izlemeye devam edeceğim, daima.
Sevgilerimle...

Yasemin/Beril dedi ki...

Binnur, sana nasıl teşekkür edebilirim bilemedim. Her gün bloguna girip acaba Binnur bir şeyler yazdımı deyip durdum. Meğer Binnur bana gelip yazmış. Hemde bana fikir vermiş. İşin aslına bakarsan dün akşam Beril erkenden uyudu. 3 yaş rahatlıklarından biri:)) bende kitabımı okuyorum. Kendi kendime dedimki " yaa şimdi tekrar bu yaşta bebek ağlamalrı, pışpışlamaları çekilirmi. Bak ne güzel rahatladın artık. Ben vazgeçtim bu ikinci çocuk fikrinden. Kazayla olursa ona yapılacak bir şey yok tabii.Allah kızlarımıza uzun ömür ve hayırlı insanlarla karşılaşmak nasip etsin.
Sana kitabımı kargoyla yollasam ve sende benim ödeyeceğim şekilde tekrar bana yollasan çokmu şey istemiş olurum? sakıncası yoksa tabiiki. Nehir'e de çok sevgiler.

Binnur A. Ö. dedi ki...

Sevgili Eylül,
Kargonu bir şekilde kabul edebilirim. O da ben sana geri gönderirken ben odeyeceksem.
Olur mu oyle sey yahu. her iki odemeyi de senin yapmana gonlum razı olmaz. Zaten "sen elindekini tut, ben sana benden bir tane gondereyim" diyemedigim icin mahcubum (son 2 tane var elimde- biri kendime digeri de kusura bakma ne olur ama bir program yapımcısına )
İste o yuzden sen bana gonder, ben sana nacizane bir iki sey karalayayım sonra ben odeyerek sana geri gondereyim tamam mı?
Bu arada kızlarımız için diledigin dilekleri bir de ben diliyorum Tanrıdan.
Onlar saglıklı ve uzun omurlu olsun (ve de cok sanslı elbet) ama ben bir tane daha yapamayacam galiba...Keske yapabilecegime inansaydım. Bebek gibisi var mı, ama inanılmaz buyuk bir sorumluluk, dakka dakka, saat saat uzerine aldıgın bir sorumluluk. Eyvaaah yine fikrini etkiliyorum ben :)
sevgilerimle
bu arada kargoyu nereye gonderecegin ile ilgili bilgiyi mail adresine yazayım istersen...

Binnur A. Ö. dedi ki...

Sevgili robotum,
hosgeldin. Sensiz bu alemin tadı eksik ahberin ola :)

Yasemin/Beril dedi ki...

Yok Binnur'cuğum sen beni etkilemedin bu konuda için rahat olsun. Ayrıca bana kendi kitabını sen niye gönderesin. Ben aldım zaten, teklifin için yine de çok teşekkürler..Ama keşke her iki ödemeyi de ben yapabilseydim, keşke kabul etsen.
o zaman ben sana mailimi vereyim sen de senin için bir sakıncası yoksa adresini ver bana sana kargoyla yollayyayım ve blogdan kontenjanlı şanslı kişilerden biri olarak kitabımı imzalatayım. YAŞASIINNNN
nisan20tr@yahoo.com

anne dedi ki...

ne zamandır sormayı unuttuyorum, fırsat bu fırsat! yahu koca İzmir'de yer yarıldı süttozları yerin dibine girdi.Bakmadığım yer kalmadı, yok yok!hangi görevliye sorsam beni kahve kremalarının önüne dikiyor:( aktarları denemedim ya..neyse tarifleri süttozu olmadan yapsam felakete mi döner, mesela besin bombası kekmek tarifine bayılıyorum ama artık süttozum yok:(((

anne dedi ki...

tembellik etmişim sorunun cevabını buldum burda..sağol!

Binnur A. Ö. dedi ki...

ya kusura bakma esas ben tembellik ettim sana geri cevap vermeyerek :)
nerde buldun?

anne dedi ki...

yok yahu..kepekli ekmek tarifi ararken süttozu başlığı olduğunu farkettim..orda yazıyormuş :)

daimamutfak dedi ki...

Sevgili binnur sayfana gelip gelip gidiyorum.
Lütfen yenile artık.Beni merakta bırakma.
Yazılarını okumak keyifli.Mahrum kalmak istemem..sevgiler..

Binnur A. Ö. dedi ki...

Ah ah , gecenlerde bir ekmek yaptım. hem de yulaf ezmeli cok ilginc hos bir ekmekti. yazdıgım kagıdı kaybettim desen ne dersin?
ben de biliyorum cok gec kaldım kusura bakma.. haklısın ne diyim :)

Adsız dedi ki...

merhaba sitenize zaman zaman bakıyorum çok güzel tarifleriniz var. size bir tarif vermek istiyorum. dometesli ekmek. bunu benim babaannem yapıyor kendisi ünyeli ve doğal olarak bu bir mısır ekmeği. çok beğeneceğinize eminim tarife geçiyorum:

7-8 tane ince kıyılmış domates turşusu
1 büyük rendelenmiş soğan
yarım demet kıyılmış maydonoz
gerekiyorsa tuz
1-2 adet acı biber turşusu(arzuya göre)
2-3 bardak mısır unu (fırında kurutulmuş mısır unu olacak)
biraz su
bu malzemelerin hepsi yoğurulur çok cıvık veya çok sert olmayan bir hamur yapılır. bu malzemeden toplam 2 adet ekmek çıkıyor. önce teflon tavada bir tatlı kaşığı tereyağı kızdırın. hamurun yarısını koyup iyice tavaya yayın. alt kısmı pişince bir adet dönderecek* ile ekmeği çevirin. tavada tekrar yağ kızdırın ve diğer tarafına da yağ sürün. iki tarafı da pişince tavadan alın. hamurun kalan yarısını da pişirin. emin olun çok değişik bir lezzet
NOT:dönderecek ünyede kullanılan bir şey. dümdüz hiç kenarı olmayan bir tencere kapağı. tepesinde tutma yeri var. bunu bakır kap-kacak satan yerlerden bulabilirsiniz. yada bir tencere kapağıyla halletmeye çalışabilirsiniz. iyi günler diliyorum afiyet olsun.

Annelog Atölye dedi ki...

Ne ayıp bana, ne ayıp!! Neler olmuş daha yeni öğreniyorum. Geç de olsa tebrikler ve devam diyeyim Binnur.
Sevgiler:)

Yasemin dedi ki...

amanda aman binnur a bak hele :) kitabini cikarmis bide imza gunu yapmis.. yanindada meshur emine s. beder :)) ne kadr guzel! senin adina cok cok sevindim! basarilarinin devamini diliyorum!!!