Cuma, Şubat 10, 2006

Aşure, ne güzel bir adet....

Evet yine aşure yaptım (önceki seneleri anlatmamıştım, bilmiyorsunuz. ) Yine demek hoşuma gidiyor. Aşure yapmak bir görev yerine getirmek, bereket ve şans için kapı açmak gibi geliyor bana.

Hele bir de 2,5 yılı nişanlılık, toplam 5 yıl bir türlü evlenmeyi başaramamış bir çift olarak en nihayetinde annemin hayatında ilk defa aşure pişirdiği günün birkaç ay sonrasında muradımıza ermek aşureyi iyice sevdirdi bana. (ne cümle… Yorgun düştüm :))

Derler ki kızı olanın illaki aşure yapması gerekiyormuş. Galiba öyle hakikaten. Ayağımıza dolanmış tüm basiret bağları çözüldü gitti bir tencere aşure ile.

E peki aşure yazısında Nuh’un gemisinin resminin ne işi var?
Aşure üzerin söylenmiş onlarca mis kokulu hikayenin arasından birisi de Nuh’un gemisi’nin kilerinde kalan son erzaklarla yapılmış olanı..
Derler ki gemi yolcuları kurtuluşu kutlarken belki de Nuh’un da kazanını karıştırdığı aşureyi yiyorlarmış….Aşureli de aşuresiz de içinde sevgili 4 ayaklı dostların bulunduğu bu hikayeyi çok severim zaten..

Aşure hakkında daha çok yazardım da, aşure ayı geçmeden söz konusu tatlıyı yapmak istersiniz herhalde…

1-Akşamdan yarım kilo buğdayı geniş veya uzunca bir tencerede bir taşım kaynatın ve ağzını kapatıp 8-9 saat sonra aşurenizi yapmak üzere bir kenara alın (ben düdüklü tenceremi aşure tenceresi niyetine kullanıyorum- Ama sıradan bir tencerenin kapağını uydurarak)
2-1 ölçü kabı nohudu bir kapta tuzlu suya koyun
3-1 ölçü kabı fasulyeyi bir başka kapta yine ıslatın ama tuzsuz olarak.

Mutfağınızda bekleyen 3 kap var şimdi. Sabaha aşure olmak üzere dinlenmeye yatmış.

Sabah oldu: Nohudun suyu tuzlu olduğundan onu bir süzüp yıkamanızda fayda var. Ardından ayrı bir kapta haşlayın .
Fasulyeyi de ayrı bir kapta haşlayın.
Buğdayınız zaten aşure tenceresine kurulmuş bekliyordu, onu da ayrı haşlayın. Ama üzerine 1 litre su ve 1 kaşık ayçiçeği yağı koyarak tabi.
Buğdayın suyu kaynadığında altını kısıp üzerini kapamayı unutmayın. Buğdaylarınızın yumuşamasını bekliyoruz…

Bu esnada nohutlarımızı süzüp soğutmuşsak eğer kabuklarını soyabiliriz. Ama öncelikle ateşe 10 dakika haşlanmak üzere bir ölçü kabı kuru üzümü koyarsak iyi olur.

Haşlanan üzümleri süzün ve yumuşamış buğdaylara ekleyin.

Üzümler eklendikten sonra 5 dakika kadar daha kaynatın aşureyi.

Sonra 1 portakal kabuğu rendesi ekleyin güzel koksun diye.

Aynı zamanda nohut ve fasulyeyi de ekleyin. Bir 5 dakika daha kaynatın. Önceden küp küp kestiğiniz 1 ölçü kabı kuru kayısıya geldi sıra.
Ardından da 800gr veya 1 kilo arasında tatlılık arzunuza göre şeker katın.

Aşure’nin beyaz olmasını istiyorsanız (ki bence beyazı daha güzel görünüyor) 1 bardak süt ekleyin.

Aman ha küp doğradığınız incirleri kaynama bitmeden eklemeyin. Aşurenizi karatır.

Aşureniz tamam. Şimdi mutfak tezgâhının kap kap aşure ile dolması gerekiyor. Bütün apartman ile güzel bir adeti paylaşmanın zamanı geldi. Tabi aşurenin üstünü süsledikten sonra.

Kaplardaki aşureler biraz ılır gibi olsun tarçın serpin, susam atın, nar taneleri, ceviz kırıkları, fındık, sıcak su da bekletilmiş kuş üzümü, fıstık, çam fıstığı ne koyarsanız artık daha da süslensin bu dilber diye….

Bu güzel tatlı bereketi sembolize ettiğinden toplamda ne kadar çok malzeme koyarsanız o kadar iyi tabi.

Ama önemli olan gönülden geçen niyet ve evde pişeninizi başkalarıyla paylaşmanız.. Bu yüzden şimdiye kadar kötü aşure yemedim….
Afiyet olsun arkadaşlar…..

Not: Benim yaptığım aşurenin resmini görmek isterseniz tıklayın

Not2: Bu güzel Nuh'un Gemisi çizimi Bethstephens sayfasından alıntılanmıştır.Posted by Picasa

Hiç yorum yok: